0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Savaşlar ve işgallerle, güçlülerin zayıflara zulmüyle yazılan insanlık tarihinin karanlık döngüsü, bundan 100 yıl evvel bu topraklarda kırıldı. Ekonomik ve askeri gücü gerilerine alarak yeni sömürgeler kurmak hayalindeki istilacılar birinci yenilgiyi burada tattı.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen tarihin en onurlu direnişi güçlülerin değil haklıların zaferiyle sonuçlandı.

Atatürk yalnızca bir askeri deha değildi. Çağının çok ötesinde bir başkandı. Halkının yazgısına taraf verecek idare biçimini daha Kurtuluş Savaşı yıllarında belirlemişti. Gaye Cumhuriyet’ti.
Ve savaştan bir yıl sonra zafere mana katan o büyük adım atıldı. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

Cumhuriyet, Türk halkı için sıradan kavram değildir.

Ömrünü halkının istiklaline, bağımsızlığına ve özgürlüğüne adamış bir kuşağın, canı ve kanı değerine kazanıp bizlere bıraktığı en kıymetli mirastır Cumhuriyet.

Halkın egemenliğidir. İnsan onuruna yakışan çağdaş demokrasinin temel taşıdır.

Egemenliği ulusa teslim eden idare biçiminin ismidir Cumhuriyet.

Kimsesizlerin kimsesidir.

Cumhuriyet, kibirli ve hak tanımaz emperyalistlere karşı kazandığımız görkemli zaferdir.
Anadolu halkı kendi yazgısını tayin edemez, batılı sömürgecilerin himayesi olmadan çağdaş bir toplum olamaz diye düşünen mandacılara ve yerli işbirlikçilerine verilmiş en hoş karşılıktır.

Cumhuriyet, ülkenin anahtarını işgalcilere elleriyle sunan, sonra da bir gün onların gemileriyle kaçıp giden teslimiyetçilere karşın, bu toprakları canı değerine kurtaran yurtsever Anadolu evlatlarının yapıtıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği üzere “Cumhuriyet barışın tatlı güneşidir.” Cumhuriyeti demokrasinin tatlı güneşiyle aydınlatacak olan ise bizleriz.

Cumhuriyetimizi tüm bedelleriyle ikinci yüzyılına taşımak, onu kurmak kadar kıymetlidir. Bunu başarmanın bir ayağı bayrağımızı, topraklarımızı ve bağımsızlığımızı korumaksa, öbür ayağı ise birbirimize uygunlukla bağlanmak, toprağımızla, suyumuzla ve tabiatımızla ahenk içinde yaşamaktır.

İzmir olarak kurtuluş gayretimize önderlik ettiğimiz üzere Cumhuriyetimizin korunmasına da önderlik edeceğiz. Bunu bizi biz yapan toplumsal kıymetlerimizi koruyarak başaracağız.

Ve her ne değerine olursa olsun, Ceddimizin bizlere emanetini, Cumhuriyetimizi koruyacağız.

Seneye bu günlerde yüzüncü yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’i çok daha güçlü kılacağız.

Bu kararlı duruşun birinci adımını Şubat 2023’te “Geleceğin Türkiyesi’ni inşa ediyoruz” sloganıyla düzenleyeceğimiz İktisat Kongresi ile atacağız. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamında bizden sonraki kuşaklara bugünün Türkiyesi’nden olumlu, onları aydınlatacak, onlara ilham verecek ve onlara yol gösterecek bildiriler vereceğiz.

Bu tarihî sorumluluk ışığında topraklarımızın rahmetini artıracağız, refahımızı büyütüp, adil bir biçimde paylaşacağız.

Geleceğe umutla, yürekle bakacağız.

Amaçlarımızla kararlılıkla yürüyeceğiz.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokrasisi çok daha güçlü, çalışan, üreten ve hakça paylaşan bir Türkiye’yi el birliğiyle inşa edeceğiz.

Cumhuriyet’e daima birlikte sahip çıkacağız.

Zira Cumhuriyet’te bağımsızlığımız var, egemenliğimiz var, geleceğimiz var.

Yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet!

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı